16 Mayıs 2010 Pazar

Muhteşem 9: En sevdiğim sporlar

Michael Johnson ile imgeleşen Atlanta-96'nın 15 yaşındaki Çekoslovak'a en önemli etkisi spor gazeteciliğini tercih etmesiydi. O temmuz ayının ardından yazmaya-çizmeye başladım ve bu yolda 14 yılı geride bırakmış durumdayım. Bir sporsever olarak izlemekten en çok keyif aldığım sporlar, Muhteşem 9'un satırlarında...

9 - Alp Disiplini: Kış sporları arasında biatlon ile birlikte en keyiflisi. İlk izlediğim yarışta Deborah Compagnoni'yi hatırlıyorum.
8 - Voleybol: Futboldan sonra derinlemesine ilgilendiğim ilk spordu. Bir ara koptum, şimdilerde yeniden izlemeye başladım.
7 - Yüzme: Büyük şampiyonalardaki heyecanı atletizmi andırdığı için hiç kaçırmam. Yüzme denince, Agnes Kovacs'ın yeri hep ayrıdır.
6 - WRC: 2000'lerde iyiden iyiye merak saldım. Immarsat'ın hazırladığı bir saatlik özetleri izleyerek ilgim arttı. Yerinde henüz izlemişliğim yok. Ama bir gün mutlaka...
5 - Okçuluk: Bayılırım. İlk canlı izlemişliğim 8 yaşında. Justin Huish ilk aklıma kazınan uluslararası isimdi. Sonra Vedat Erbay geldi, ardından Natalya, Elif, Tunç, Serdar...
4 - Kürek: Yine olimpiyat ile tanıştığım bir spor dalı. Son üç olimpiyatta saniye atlamadan izledim. Ardından internet sayesinde tarihini hatmettim.
3 - Tenis: Zevkten daha ziyade işim olarak bilinir oldu. Sayesinde, hala bir somun ekmeği götürebiliyorum eve. Avustralya Açık'ı değişmem bir şeye.
2 - Hentbol: Hiç bir takım sporunu yanına koymayacağım deli bir olay. Küçük yaştan beri izlerdim. Ama son 7-8 yılda manyaklığa dönüştü.
1 - Atletizm: Sevmeyen mevta olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder