22 Mayıs 2010 Cumartesi

Karakterler: Şişko Teyze

Hayatında en çok ağzından çıkan söz 'gavur'du. Üç, bilemedin dört cümlenin sonuna eklerdi hep hırıltılı sesiyle: Gavurun doğurduğu seniiiii...

Boyası dökülmüş üç katlı evinin bir tarafı, çıkmaz sokağımıza, diğer tarafı ise hayatımızın maçlarını oynadığımız yüzde onbeş eğimli çimenliğe bakardı. Bu evin en üst katında pencerelere mahkum yaşardı. Evin iki taraftaki pencereler, onun hayata açılan kutucuklarıydı. 'Aksi ihtiyar' tanımının üzerine şak diye oturduğu bu enteresan yaşlı kadın, Şişko Teyze olarak bilinirdi. Yıllarca adının ne olduğunu sorma ihtiyacı bile duymamıştık. Kaldı ki, şimdi zorluyorum hafızamı, adı bile aklıma gelmiyor. Kızı, kendisini 'Şişko'nun kızı' diye tanıtırdı. Kendisi de zaten bakkala gönderdiği çocuğa 'Şişko'ya yazdır' derdi. Sorun yok, herkes onu Şişko Teyze diye bilirdi zaten.

Şişko Teyze, Orhan Gencebay'ın ilk saz hocası olan mahallemizin ünlü siması Ömer Sinop'un eşiydi. Ben onu 80'li yaşlarıyla hatırlıyorum. Öncesini bilmiyorum ama huysuzluğunun yaşlılığıyla ilgili olmadığını annemler de belirtirdi.

Enteresan bir kadındı Şişko Teyze. İlkbahar, yaz ve sonbahar döneminde yaklaşık olarak yedi ay mesai yaptığı penceresinde, on beş metre irtifadan, sokağı, geleni-geçeni kolaçan eder ve geviş getirerek çeşitli konularda 110 desibel sınırında çan çan çene çalardı. Yakası açılmadık küfürleri atmosfere savururken, tepedeki konumu bu küfrün etkinliğini hayli artırırdı.

Yatalaktı Şişko Teyze. Onu hatırladığım 12-13 yıllık süre içinde hiç ayakta görmedim kendisini. Bir kaç kez Ramazan Bayramı'nda elini öpmeye gitmiştik, o zaman da otura otura kenarını göçerttiği yatağında almıştı selamlarımızı.

Yatalak, küfürbaz, fazla yaşlı, huysuz, yalnız, cahil ve de geveze. İnanılır bir kombinasyon değil. Sanki bir Coen Biraderler filmi karakteriydi Şişko Hanım teyze. Hamsileri ayıkladıktan sonra bir torba dolusu balık kafasını üçüncü kattan beyaz poşetle fırrr diye çimenliğe fırlattığını görmüştüm bir kez. Göz göze geldik. 'Leeeen, şu poşeti al ordan bakayım. Kim atmış pis pis kokuyor. Vay a..n çıkardıklarıııı' mealine gelecek bir cümle kurmuştu ki, inanamıştım gördüklerime.

Enteresan bir şekilde korku salardı mahalleye. Belki de durmak bilmez çenesinden çekmemek için çekinceyle karışık korku olurdu insanlarda. Ben Uludağ Sokak'a veda ettiğimde (1998) yaşıyordu.

Yıl 2010. Hala yaşıyor mu bilmiyorum. Ama en azından öldüğünü duymadım.

Şişko Teyze. Şişko ve huysuz teyze. Öldüysen Allah rahmet etsin. Ölmediysen bir sus da millet rahat etsin. Rica ediyorum. Saygılar.

----
(*) Çekoslovak'ın yeni bölümlerinden 'KARAKTERLER', gerçek yaşamda tanıdığım enteresan film karakteri tipli insanlara adanmıştır. Devamı gelecek...

1 yorum:

  1. Nadide.....:))
    sormayı aklına getirmediğin sorunun cevabı...
    ismiyle müsemmaymış hani.. pek nadide ki bu konunun ilk kahramanı oluvermiş...:))
    Eşini, oğlunu , damadını kaybetti ama kendisi yaşıyor...
    Sokak da çıkmaz değil artık ... malzemede çoğaldı...
    Ne diyelim Allah ömrünü uzun etsin:)

    YanıtlaSil