22 Haziran 2010 Salı

İddaan sarmış dört bir yanımı...

Yağmur patlamak üzere. Mecidiyeköy'de atladım taksiye, 'Beşiktaş iskele' dedim, 'Aralardan gidelim'... Bıyıksız, gömlekli taksi şoförü girdi aralara bir yerlere, Fulya'dan aşağı iniyoruz. Taksi konuşkanı değilimdir. Konu açılırsa belki bir iki çift laf ederim.

Trafikte gıdımsal tonlarda ilerlerken, zart diye 'Gana yendi abicim İtalya'yı' dedi, dikiz aynasından bana bakarak. Genç yaşta bir erkek müşteriyle en kestirme muhabbet yolu ne olabilir diye beyninden bir sağlama yaparak bu sonuca varmıştı muhtemelen. 'Haa, iyi o zaman, İtalya'yı hiç sevmem' dedim.

Sustum. Ekledi, 'Şeyler de şeyleri yendi. Luganoların takımı, Santosları yendi'. Cevap vermedim. Ama o zaman kafaya dank etti. Ulan bi saniye? Gana, İtalya, Uruguay? Bu taksici 'futbol kültürlüsü' geçinmeye çalışırken bayaa sallıyordu galiba. Ben bile şu yarım yamalak futbolla ilgilenir halimle, (şoför Uruguay'ı işin içine katınca) zenciliklerinden dolayı Gana zannettiği takımın Güney Afrika, rakiplerinin de Fransa olduğunu çaktım...

İşte, futbolu sevdiğini sandığımız, 'yeşil ve yarım gazete' tüketicisi kitle böyle bir şeydi: Güney Afrika-Fransa'yı Gana-İtalya ile harmanlayacak yuvarlak düşünceli adamlar. Spor medyamızın hizmet verdiği kitle de yarı yarıya böyleydi. Fotospor'da çalışırken defalarca gördüğüm tiplerden biri yine karşıma çıkmıştı. Allah iyiliğini versin boş adam.

Bugün Newsweeek'te okuduğum haber geldi aklıma hemen. Türkiyeliler, gerçekten futbolu falan sevdiği yoktu; saçmalıkları seviyordu. Atıp tutmayı, 'Nesine?' kültürünü seviyordu. 'Oolum varya' iddiacılığını ve 'Sana bişe söylim mi' bilgiçliğine hastaydı bu toprağı ezenlerin azımsanmayacak bir bölümü. (Ferahlayarak söylüyorum; iyi ki hepsi değil.)

Newsweek Türkiye'nin bu sayısında (sayı 87), 'Konuşuyoruz ama pek İzlemiyoruz' başlıklı son sayfadaki araştırmada, sokaklarda atılıp tutulduğu kadar DK finallerinin izlenmediği vurgulanıyordu. Araştırmaya göre nüfusuna oranla en çok futbol izleyen ülkeler klasmanında Uruguay, İtalya ve Hırvatistan ilk üçü alırken, Türkiye 45'inci sıradaydı. İlginç olan, 2002'de üçüncü olurken bile 41'incilikte bulunmasıydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder