5 Şubat 2010 Cuma

Manşetin ağırlığı


Daha önce Habertürk'ün bu Ahmet Ünlü (Cübbeli) takıntısı hakkında yazmıştım biliyorsunuz. Hala çıkarıyorlar mı ekrana bilmiyorum, ama adamın popüler kimliği yüzünden olur olmaz habere konu olması ciddi ciddi can sıkmaya başladı.

Sabah, ciddi bir gazete. Ama bu kadar hafif bir haberi, gündemde Emasya protokolü, meclisteki kavganın sıcaklığı, Tekel için yapılan eylemler gibi bir ton olay varken, şu haberi üstelik de abartarak manşetten 'olaymış' gibi vermenin en hafif tabirle, ahlaki olmadığını düşünüyorum.

Üç ay önce ameliyat olan Ahmet Ünlü'ye CHP Genel Başkanı Deniz Baykal geçmiş olsun demiş. Dincilere mesafeli Baykal'ın basabayağı şeriatçı Cübbeli'ye geçmiş olsun mesajı tabii ki 'eğlencelik' bir haberdir. Ama ne manşette olduğu gibi açılımdır, ne de böyle 'vay anam vaaay' diye değerlendirilecek bir olaydır.

Kaldı ki, benim sinirlendiğim haberin manşetin altındaki spotuna yedirilen metne baktığınızda, sanki hususi bir telefon açıp da konuşmuş imajı var. Oysa ki, haberin devamında da ayrıntılandırıldığı gibi, olay üç ay önce AKP'li bir vekil ile telefonda konuşan Baykal'a vekilin 'Yanımda Ahmet Hoca var. Ameliyat oldu. Bir geçmiş olsun deyin isterseniz' demesiyle gerçekleşmiş gayet insani, senlik-benlik bir 60 saniyelik muhabbet. O kadar.

Manşetin hayvan puntolarıyla gözümüze çaktığı gibi açılım maçılım değil. Medyada çok sık yapılan 'büyüt hoca o haberi, konuşturur' saçmalıklarından biri. Kutu olacak haber, manşete girmez kardeşim, ayıptır.

Ayrıca Türkçe'deki güzel kelimelerden biri olan açılım ifadesinin olur olmaz kullanımından artık kusma noktasına geldik, yeter yahu! Guiza açılımı, Bahçeli açılımı, Alevi açılımı, maaş açılımı, seks açılımı, Deniz Seki açılımı, ot açılımı, b.k açılımı. Nedir bu başlık kolaycılığı abi? Niye bu kadar ucuz bu işler? Sözcü gazetesi yapsa gam yemeyeceğim... Güya büyük gazetesin, yazık be.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder