25 Ekim 2010 Pazartesi

Radikal'in yeni hâli

Radikal'in en eski okurlarından biriyim. Gazetenin ilk sayısı çıktığı 1996'da sürekli Yeni Yüzyıl alırdım. Dinç Bilgin'in çıkardığı Yeni Yüzyıl daha iyiydi. Buna rağmen pazarları hem Yeni Yüzyıl, hem Radikal aldığım çok olurdu. Sonra giderek Yeni Yüzyıl'ın sayfaları azaldı, Radikal'in sayfaları arttı, ekleri güzelleşti.

Mine K. malına rağmen almaya devam ettim. Bugün, insanların Radikal'e verdiği toplam paranın çetelesi tutulmuş olsaydı bir yerlerde, kesin ilk bin içinde yer alırım. Gazeteye pek para vermediğim son 5 yıl içinde ara ara da olsa bayiden gidip aldığım tek gazete belki de (galiba bir iki kere Taraf da aldım) Radikal'di.

Hıncal Uluç'un da hemen fikir beyan edip beğenmediğini buyurdukları yeni boy Radikal, getirdiği bu yenilikle belli avantajlara ve dezavantajlara sahip oldu teknik açıdan. Ama avantajları ve artıları daha fazla...

Öncelikle gazeteyi saklamak isteyenler için yeni Radikal çok ideal. Hamur olmadan, gayet düzgün bir şekilde saklayabiliyorsunuz. Yıllarca Radikal İki'leri biriktirmiş, sonra katlanma yerlerinde paçavraya döndüğünü görünce 'ne de olsa internette var' hayvanlığına sığınarak atmış olan ben, artık her pazar gazeteyi alıp bu eşsiz velinimeti (Radikal İki) arşivlemeye başlayabilirim.

The Independent boyutlu Radikal, dergi mantığına dayalı yeni tarzıyla haberlere derinlemesine girip, muhabiri ve görsel işçiliği ön plana çıkarabiliyor. Bu, gazetenin yaptığı işi göstermesi açısından büyük bir avantaj.

Yeni Radikal'in karnesindeki en büyük eksi Burcu Esmersoy. Her taşın altından 'ceeee' diye çıkmaya pek meraklı yeteneksiz sipiker kardeşimiz, yine allem edip, kullem edip Radikal'e de girmiş. Aferim. B.k vardı burada, gel sen de gel. Mevlana'yız biz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder