5 Temmuz 2010 Pazartesi

Muhteşem 9: Doksanların güzellikleri

Nostalji kekikli bir yazıyla devam ediyoruz. Salaş seksenli yıllar ve hiperaktif ikibinler arasında kendini kaybetmiş gibi duran garip doksanlı yıllara odaklanıyoruz bu yazımızda. Ey ahali, unutma, unutturma.

9 - Cartel: Günümüzden bakınca sözlerin bayağı yırtıcı ve apaçık karşı-ırkçı olduğunu görüyoruz. Ama o günlerde düşündüğünüzde müzikte ve toplumsal katmanlarda yarattığı etki müthişti. Ve kabul edin, müzikte bir çığır açtılar.
8 - Beşiktaş 90-92: Sadece konu edindiğimiz on yıllık periyotta değil, tüm futbol tarihinin en iyi bir kaç ekibinden biri. Mehmet, Rıza, Feyyaz, Ali, Metin, Walsh, Şenol, Recep ve diğerleri. Hep ayakta alkışlanacak takım.
7 - Süper Baba: Özel TV döneminin ilk dizi fenomeni. Aileden biri haline gelen üyeleriyle zirve. Şevket Altuğ'un Perihan abladan sonra yeniden dirilişi.
6 - Martina Hingis: Güzel insan. Bir kuşağı baştan çıkaran (ya da çileden çıkaran) melek-şeytan.
5 - Eşkıya: O dönemde can çekişen Türk sinemasını tekrar dirilten ve on yıl içinde Hollywood baskınlığına kafa atan tek sinema yapıtı. Yavuz Turgul kültü.
4 - Mahalle maçları: Forma satışlarının yaygınlaşmaya başlamasıyla ayrı bir keyifle oynanan bir çocukluk tutkusu. İkibinlerle tarihe gömülen bir Türk mahalle geleneği.
3 - Özel Radyolar: Periyodun ortasında (1995) zirveyi bulan ve doksanlar boyunca etkileri görülen iletişim aracı. 'Radyodan istek yapma'nın yerini resimli mesajla çiçek gönderme aldı. Yanlış oldu.
2 - Yeni Yüzyıl: Bir büyük fikir, bir güzel iş. Türkiye basın tarihindeki en muhteşem yapıt. Ne yazık ki, krizlerle boğuldu gitti. Bugün hala sevdiğimiz insanlar o çatıdan yayıldılar etrafa, şükür.
1 - Atlanta Olimpiyatları: Michael Johnson, Marie-Jose Perec, Carl Lewis, Alexander Popov, Naim Süleymanoğlu, Hamza Yerlikaya, Nijerya futbol. Özlenesi bir spor şöleni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder