17 Temmuz 2011 Pazar

Hep kazananı mı onore etmeli?

Sporu takip etmek, dünyanın en keyifli işlerinden biri. Bir amaç uğruna sınırlarını zorlayan, onlarca badire atlatan, rakiplerini birer birer ekarte eden, yenilgi tadan, yenilginin rövanşı için tekrar tekrar çalışan, başaran ya da başaramayan insanları izlemek. Vücudunu parçalayan insanların sağını solunu diktirip, yeniden dirilmelerini izlemek. Her anının ayrı bir güzelliği yok mu?

1990'larda özellikle ABD'nin pompaladığı reklam odaklı yıldızlara dayalı yeni spor izleyicisi anlayışının "tam karşısına koyabileceğimiz, bence güzel olan "antik tip" spor izleyicisi olmak...
Bu küresel yeni spor tüketicisi yaratma taktiğinde dikkat edildiğinde mesajlar birbirinin kopyası gibidir: "Kazanan ol", "Sadece yen!", "Asla yenilgiyi kabullenme" ve bunun gibi hırs küpü gazlamalar.

Spor izlemek, alkışlarını eksik etmeden, değerini vererek takip etmektir. Bir yanın tarafında yer alırken - ki sporun en heyecanlı anı bir "taraf" olmaktır kuşkusuz - asla diğer bileşenleri yok saymamaktır.

Takip ettiğim sporlar arasında emeğin karşılığının alındığını en net hissettiğim iki dal var: Atletizm ve kürek. Önceki hafta FISA'nın, eski başkanı Thomas Keller adına verdiği ve sporun bir anlamda Hall of Fame'ine girmek sayılan özel hizmet madalyasının (kürek sporunun en üstün ödülüdür) Jüri Jansson'a gittiğini öğrenmek, çok mutlu etti beni. Bir küreksever olarak keyiflendim. Bu harika spor, köklerine işlemiş "hakkaniyet" sıfatını üzerinde gururla taşımaya devam ediyordu. Bazı sporlardan kir oluk oluk akarken, kürek ışıl ışıl parlıyordu.

Jüri Jaanson ile birlikte Keller madalyası için listede yer alan diğer adaylar; 3 kez olimpiyat, 2 kez dünya şampiyonu Pertti Karppinen, 2 olimpiyat altınlı Yeni Zelandalı ikizler Caroline ve Georgina Evers-Svindell ve Jaanson'a benzer bir kariyere sahip 4 kez üst üste dünya ikincisi Çek Vaclav Chalupa'ydı. Jüri, Jüri'yi seçti. Bir kez dünya şampiyonu, ama gerçek bir spor emekçisi ve muhteşem bir karakter olan Estonyalıyı. Aslında hangisine verseniz itiraz çıkmazdı bu ödülü. Ama önce Jüri'ye verilmesiydi ana mesajı içeren.
Bu neydi biliyor musunuz? Nigell Mansell ve Mika Hakkinen ile Heinz-Harald Frentzen'i aday gösterip, Frentzen'i tercih etmekti... Bilirsiniz, F-1 tarzı 'yeni tip' sporlar bu saygıyı asla göstermez. Kazanan hep vardır ve hürdür. Fernando Alonso, şampiyon iken tanrı yapılır, bir yıl sonra yerin dibine sokulup 'yeni kral' kutsanır. Lewis Hamilton, Michael Schumacher, Ferrari, McLaren büyüktür. Rubens Barichello, Eddie Irvine eşşekliğine direksiyon sallayan piyonlardır. Kazanma kültürü üzerine kuruludur bu dünya. Ezer geçer minik karakterleri...

Jüri Jaanson, bir dünya şampiyonu. Ama hiç bir zaman 'kazanan' olarak görülemedi. Zira "1" kez kazanmıştı! Bir yarışmacı, mücadele adamı ve küreğe tutkuyla bağlı olmasıydı onu büyük yapan. 1990'da küçük ülkesi Estonya, ana karadan henüz kopmadan, kızıl bayrağın altında kazanmıştı tek dünya şampiyonluğunu. 24 yaşındaydı. 2010 yılına kadar onlarca önemli finalde yarıştı, ama bir daha altını olmadı. 45 yaşında, bir abide olarak sporu bıraktı.

Estonya Federasyonu, 2004'te yaşlı olduğu için binbir teranenin ardından lütfen olimpiyat kadrosuna aldığı 38 yaşındaki kürekçinin Atina'da kazandığı tek çifte gümüşüyle hava basmayı bilmişti ama... "Büyük Jüri", 4 yıl sonra altıncı olimpiyatına geldi Pekin'e. Jaanson, kendisiyle birlikte aynı tekneyi paylaşmanın gururunu yaşayan Tonu Endreksson'la, Wells/Rowbotham gibi harika bir tandemin çektiği Britanya teknesini geçip bir olimpiyat gümüşü daha aldı. "Ölmüş bu adam, gömün" dendikten sonra 38 ve 42 yaşlarında kazanılan iki olimpiyat ikinciliği, şampiyonluktan bile değerliydi. Şampiyonluk, hiçbir şeydi.

Sadece 700 kürekçisi bulunan Estonya, bir daha kürekte böyle başarılar görür mü, bilemeyiz. Ama şunu iyi bilin: Eğer genç Estonlar kürekte madalya alacaksa, bunda Büyük Jüri Jaanson'un yarışan çocuklardan daha büyük bir katkısı olacaktır. Çünkü Jüri Jaanson, bundan sonra beyaz-siyah-mavili bayrağın göndere bayrak çektireceği tüm madalyaların ilham kaynağıdır.

Jüri Jaanson'un tek dünya şampiyonluğu
1990 Tazmanya, Avustralya, Tek çifte yarışı (Youtube)
Bağlantı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder