31 Mayıs 2011 Salı

Çok olmuş bir kitap: Az

İyi bir kitap okuyucusu olduğum halde, roman türüne pek düşkün değilim. Okumaya ilk başladığım ortaokul yıllarında doğal olarak romanla başladım, ama sonrasında pek elimi attığım bir tür olmadı. Yılda iki, bilemedin üç roman okuyorum son dönemde...

Biraz kaçık olduğu görülen Hakan Günday'ın AZ'ını bitirdim dün. 35 yaşındaki genç romancının Doğan Kitap'tan çıkan son kitabını. Adam benim kuşağımdaki erkeklerin çoğunun bildiği, sevdiği bir yazar. Ben pek bakamıştım tarafına. Ama kitabının 'Altı yaşındaydı ve altı yaşında ölecekti' cümlesiyle başladığını görünce 'garip bir tipe benziyor, okuyalım şunu' diyerek attım heybeye AZ'ı...

Bitti dün. Oğuz Atay ile yoğrulan ikinci Derda hikayesiyle garip bir hal alan, fazla gerçeküstü ama yer yer hinliklerle dolu kitabı beğendim. Adamın tasvirlerde kullandığı dolambaçsız kısa cümleler olağanüstü güzel. Biraz Bukowski'nin sol direktlerini andırıyor.

AZ'ın (kitabın arka kapağındaki kısa metnine de alınan) tanımı ise harika:
Az dediğin küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de okunmak için. Aralarındaki her harfi aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi...

Müthiş. Bazen mideniz kalkabilir (anne kesme olayı), ama okuyun.

1 yorum:

  1. Selam, yazınızı merakla okudum. Çünkü Hakan Günday'ın bir okuruyum:)

    Eğer ilginizi çekerse Az ile ilgili yazım var..
    İşte burada:)

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2011/08/kukuriiikuuu-diye-avazm-cktg-kadar.html

    YanıtlaSil