İnternet, şu satırları okurken dahi içinde bulunduğumuz sanal mekan. Birbirine çıkan milyonlarca sokak ve onbinlerce karışan yüz, imge, düşünce, küfür ve kıyamet. Galiba doğrusu bu: Kıyamet!
Bir iletişimci olarak internet kavramını hep savundum. Muhtemelen 'sesleri duymak', 'örgütlenmek', 'haykırmak', 'buluşmak' için ömrümün sonuna kadar da savunacağım. Savunma sebeplerimi tırnak içine almam, basit bir vurgu için değil. Her birinin üzerine bir tartışma yapabiliriz. Ama şimdi oraya girmeyelim ki, konumuz dağılmasın.
Savunmaya devam etmek, hayatımızı köklüce değiştiren 'kıyamet' üzerine düşünmeye ya da onu tartışmaya engel değil. Kavramsal olarak interneti rakipsiz bir meta tanımıyla insanlığa en büyük kazanç olarak sunmak, tüm yanında durmuşluğuma rağmen karşısında olacağım bir fikirdir. Hayır. İnternet, okyanusları yutan dev gemilerden, demiri işlemekten, kağıttan ya da sinemadan daha ötelerde bir eşsizliğe sahip değil.
Ama korkarım ki 10 yıla kadar internet, en azından etki bakımından yaşam içinde erittiğimiz diğer keşiflerin - ölçülebilir biçimde - önüne geçecek. Bunu hergün otobüste, simitçide, lokantada, banka sırasında, okul kapısında gördüğümüz yazışan kitlelere şahit oldukça hissedebiliyor musunuz?
İnternetin korkutuculuğu yüz yüze iletişimi öldürmesinden ileri geliyor. Artık konuşurken, gözlerin içine bakılmıyor. Öğrenciler, iki arka sırada oturan arkadaşını tenefüste kantine mesajla çağırıyor. Yahut sevgili, öpücüğünü 'muck' yapan sevimsiz bir dudak grafiğiyle yolluyor 'aşkm'a... Hayatında üç kez kitap okumaya kalkmış, ama sıkıldığı için yarım bırakmış öfkeli cahil, söz gelimi bir bilim adamına binde biri kadar bilgi sahip olmadığı bir konuda sövebiliyor. Rahatça.
İnsanlar artık merak ettiğinde soruşturmuyor, araştırmıyor. Yalnızca "search" kutusuna yazıyor. Ve ekranda gördüğüne iman ediyor. Tehlikeli olan bu.
Bu yüzden içinde bulunduğumuz dönem, 'bilgi çağı' olduğu oranda 'dezenformasyon çağı'. Doğrunun yanında yanlış, kurunun yanında yaş da var. Kısaca, iki uç arasında mesafe, internet düzleminde pek de uzak sayılmaz.
27 Kasım 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Son paragrafta özetlemişsin mevzuyu. Aynı fikirdeyim kardeşim
YanıtlaSil