Geçtiğimiz günlerde twitter'da gördüğüm bir mesaj, zıvanadan çıkmam için yeterli oldu. Konunun kökeniyle ilgili pek bilgisi olmadığı belli olan bir arkadaş, Sudan'ın ikiye ayrılmasının ardından 'Güney Sudan'ı tanımıyorum' diye bir mesaj yazmıştı. Ve takip listemdekilerden birisi de bunu re-tweet yapmış, ben öyle gördüm mesajı...
Bu mesajdan hareketle, kendisini müslüman olarak tanımlayan ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu doğu coğrafyasında yaşayan insanların ezici bir çoğunluğunun düşünsel sorununa eğilmek istedim.
"Güney Sudan'ı tanımıyorum" mesajının altındaki basit anlam şu olsa gerek: "Müslümanların yaşadığı kuzeyden ayrıldınız, o yüzden sizi tanımıyorum". Bu kadar basit yani beyinde ayrıştırmak olayı... Yıllarca güneyin anasını ağlatan, hatta halkının önemli bölümü Arap ve müslüman olan Darfur'da 6 yılda 400 bin kişiyi katlederek, 'soykırımcı' madalyonunu hak eden piç Devlet Başkanı Ömer El-Beşir'in hiç günahı yok. Zaten Tayyip de gidip görmüştü hatırlayacaksınız, "Darfur'da anormal bir şey yok" demişti. Anormal değil: 400 bin ölü, iki buçuk milyon evsiz, 450 bin mülteci, milyonlarca beddua.
Lanet olsun dostum, sorunun ne senin ha, söyler misin? Sorunum şu:
- Gazze'de katliam yapıldığında aslan kesilenlerin Darfur'u görmezden gelmesi. Sorun, bu ikiyüzlülük işte. Bu, Fırat'ın kenarında kaybolan koyundan kendisini sorumlu tutan Ömer'in adaletiyle aynı kültür içinde bulunamaz. Hiçbir zaman! Halife Ömer ile Sudan'daki piç Ömer'i kalın bir çizgiyle ayırmazsanız, adalet de İslam da biter. Sürekli zırlayıp durduğunuz 'İsrail şöyle yaptı, ABD böyle yaptı' ağlamalarını kesin de, önce kendine müslüman deyip, insanları kesen bu domuzları ayırın aranızdan.
- Müslüman kardeşlerim, İsrail'in yaptıklarına tepki göstereceğim diye azılı bir anti-semit'e dönüşeceğine önce şapkayı önüne koymalı. Sürecin bugünlere gelmesinde İsrail'den daha büyük sorumlu, Filistinlilerin ta kendileridir. Daha doğrusu ilk dönemlerde Batı'nın köpeği olup topraklarını satan, bir sürü gizli ilişki içine giren Arap yönetimler, olay ciddiye bindikten sonra da kendi içlerinde birbirini satan Filistinlilerdir ne yazık ki. Hâlâ topraklarının yüzde 50'den fazlası işgal altında iken saçma sapan tartışmalarla uğraşan, terör gruplarıyla işbirliği yapan Hamas ve onu bir kaşık suda boğmak için düşmanıyla gizliden görüşen Mahmud Abbas'tır sorumlu. Topraklarını para karşılığı satanlardır. Onları yalnız bırakıp yıllarca İsrail'e destek çıkan köpek Arap liderleridir.
- El Kaide'nin, Taliban'ın, Çeçenlerin ya da diğer İslam adına hareket ettiğini iddia eden odakların öldürdüğü insanların haklarını savunmak ve bu yapılanları lanetlemektir müslüman olmak. Acaba samimi müminler, tıpkı Suriye'de, Filistin'de, Yemen'de ölen binlerce insan için kin tutup, İslamcıların sebep olduğu terör kurbanlarını görmezden gelme (hatta bazı kafatasçıların yaptığı gibi alkışlama!) aymazlığı üzerine düşünüyor mu? Hiç mi yamukluk yok dünyaya bakışlarında? Cami imamları dünyanın her yerinde müslüman ölüyor diye gazlıyor cemaati. Ve onlarca ülkede haksız yere ölen onbinlerce insan yok sayılıyor. Hatta öldüren müslümansa alkışlanıyor bile!
İslam'ın temel direği adalettir. Allah'ın da en önemli vasıflarından biri, kutsal kitabında yüzlerce kez vurgu yapıldığı gibi adil olmaktır. Müslüman toplumu bunu akıldan çıkardığı anda biter. Bugün olduğu gibi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder