Domuz futbolcu eskisi Eric Cantona'yı b.kum kadar sevmem. Ama geçen gün bankacılık sistemi üzerine ürettiği yaratıcı fikir yüzünden alkışladım kendisini. Bu yüzsüz meslek erbabını insan etmek için ancak onun önerdiği gibi bir direniş gerekliydi: Herkesin paralarını bankalardan çekmesi. Kredi kartlarını iptal etmesi...Herkes 'Bravo be!' demesine karşın, öneri pek etkili olmamış galiba. Protesto kültürünün yüksek olduğu Fransa'da bile ancak 16 bin insan katılım göstermiş bu eyleme. Azımsanmayacak bir sayı, ama ders vermek için kesinlikle yeterli değil.
Bu insanlığa hiç bir paha biçilmez (hatta çok gerekli olarak sınıflandırılacak dahi) katkısı olmayan, ukala, açgözlü, üstten bakan ve hayvani bir para/çıkar şehvetiyle dolu sektörün Allah belasını versin. Sözümü geri almıyorum, üstüne basarak yi-ne-li-yo-rum: ALLAH BELANI VERSİN AŞAĞILIK FİNANS SEKTÖRÜ...
Açgözlü faizleri ve verdikleri açıklar nedeniyle devletleri ortada sıçana çeviren bu adiler, nefes alan herkesi 'sağılacak birer inek' olarak görüyorlar. Verdikleri üç kuruş hizmet karşılığında her santimin suyunu sıkıp para sağmanın dışında, basit nezaket kurallarını ve ahlaki nosyonları da hiçe sayarak davranıyorlar.
Benden habersiz, hesabımdaki tüm parayı ELMA hesabı diye uyduruktan bir sanal hesaba aktaran ve bunu bana söylemeyen GARANTİ'ye 'Kardeşim, insan en azından bir sorar. Ne itoğlu itsiniz' diye çıkıştığımda, 'Haklısınız beyfendi, söylememiz lazımdı' diyecek kadar da pişkin olabiliyorlar.
Son günlerde ise FİNANSBANK dadandı telefonuma. Ne laf anlamaz adamlar yahu! Elli kere 'Kredi kartı kullanmayan biriyim' dedim; laf anlatamadım (Bağış Erten'e göre, öyle dediğim için kurtulamıyorum zaten!). Gerekli gereksiz saatlerde defalarca arayıp taciz ediyorlar. Yetmiyormuş gibi bir de eşek yerine koyuyorlar karşıdakini. Şöyle ki: 444 0 900'den gelen telefonu açtığınızda şu cümle karşılıyor sizi: 'İyi günler. Müşteri hizmetleri servisimize hoş geldiniz. Sizi yeni ürünlerimiz hakkında bilgilendirecek olan müşteri hizmetleri bağlıyorum.' Nereden arandığınızı söylemiyor ki, telefonu kapatmayın. Üstüne üstlük bir de beklemeye alıyor. Sanki ben aradım da mecburum müşteri hizmetlerinde keyif yapan arkadaşı beklemeye... Ayı evlatları sizi!
Bankalar bir numaralı düşmanımdır. İlan ediyorum.
Bankacilik ya da makyajli adiyla Finans Sektörü, benim de karsi ve de karsi oldugumdan daha fazla sinir oldugum bir alandir. bence bu bankacilik denilen iki yaprakli nane toplum icerisindeki arkadas, es, dost, akraba gibi insanlari biri birilerine yakinlastiran ve toplumun sosyal acidan homojen yapisinda cözülmelere kopmalara neden olan uyuz, illet, musibet bir felakettir. zira ev-tasit-özel ya da tüzel krediler adi altinda yahut kredi kartlari gibi kullanimi daha pratik ama bedeli cok cok agir olan türlü hilelerle aile-akraba toplum kavramini kökünden baltaliyorlar. örnegin nakite acil olarak ihtiyac hasil oldu, su ya da bu sebepten. eskiden " ya! arkadas birader, emmi, dayi" artik her kim ise gidilir "filan tarihte geri öderim" denilerek borc alinir, müskül olunan o durumdan cikilirdi. taahhüt edilen tarihte ise geri ödeme yapildigi vakit ohhh miss valla alan memnun satan memnun. insanlarin karsilikli itimatlari percinlenir, bir yakinina iyilik yapmis olmanin mayhos tadi damagin birkenarina akide sekeri gibi yapisir uzuunca bir müddet orada kalirdi. aksi halde o evvelce belirlenmis tarih gelip dayandi da hazirlik tedarik edilememis ise "kusura kalma sana da söz verdik ama toparlayamadik, mahcubuz, insallah isleri bi düzeltelim ilk senin müskülatini giederecegim" denilerek birinin öbürüne nazi gecerdi. güzel seylerdi bunlar. faiz yok, kart yok, ekistire denilen kabus yok, hesap kesim tarihi gibi bir musibet yok. durumun vahameti acisindan özellikle söylüyorum; adam karisinin dogum tarihini, evlilik yildönümünü filan unuttum diyebiliyor ama hesap kesim tarihini hep hatirinda tutabiliyor. böylesine ne demeli unutkan mi yalanci mi? bi düsünün en son hangi akrabadan ya da arkadasindan borc aldin ve yukaridaki bahsi gecen hazzi tattiniz?
YanıtlaSil